Ne de olsa, bu şekilde erkekliğe iyice adım atmış olduğunu hissediyor.
Ancak belli bir zaman geçtikten ve sakallar iyice çıktıktan sonra, bu işlem zamanla külfet haline geliyor. Çünkü zorunluluk başlıyor! Bundan böyle istese de, istemese de, tıraş olmak zorunda kalıyor. İşte bu zorunluluğu gözönüne alırsak, geriye bir tek çözüm kalıyor. Tıraş olmayı zevkli hale getirmek.
Eğer siz de her sabah, veya akşam bu külfeti yaşamak istemiyorsanız, tıraş çantanızı size en pratik gelen ürünlerle doldurun ve biraz eğlenmeye bakın. Tabii eğlenirken, cildinizi de düşünmeyi ihmal etmeyin.
Unutmayın ki, her gün yüzünüze sürdüğünüz o tıraş bıçağı, eğer gerekli bakım sağlanmazsa, zamanla tahrişlere ve rahatsızlıklara yol açar. Tıraş sonrası, cildinizi ferahlatacak, canlılık hissi verecek, nemlendirecek ve cilt yüzeyinde bulanan bakterileri etkisiz hale getirecek çok çeşitli ürünler bulunuyor.
Tıraşınız sinekkaydı mı olsun?
Tıraş için öncelikle yüzünüze ve cildinize uygun ürünler temin etmeniz gerekiyor. Bunu yaptıktan sonra, iyi bir tıraşa hazırsınız demektir. Öncelikle sakalınızın bu işlem için hazır olup olmadığına dikkat edin. Bunun için yapmanız gereken, sakallarınızı özel bir tıraş köpüğü veya kremiyle yumuşatmak. Ancak bunu uygulamadan önce yüzünüzü sıcak suyla yıkamayı unutmayın. Diğer önemli bir nokta da, sakalınızı her zaman aynı yöne doğru kesmeniz. Eğer sakalların çıkış yönünü izlemezseniz, cildinizde kıl dönmeleri meydana gelir ve bu da cildinize zarar verebilir. Traş konusunda size son tavsiyemiz, aceleci davranmamanız. Aksi halde yüzünüzde pamuk veya flasterlerle dolaşmanız kaçınılmaz olur!
Biraz da istatistik...
· Erkeklerin yüzde 21'i bakım ürünü kullanıyor.
· Erkeklerin yüzde 71'i her gün tıraş köpüğü kullanıyor.
· Erkeklerin yüzde 70'i köpük veya jel tercih ediyor.
· Erkeklerin yüzde 62'si tıraş sonrası ürün kullanıyor.
· Erkeklerin yüzde 50'si alkollü losyon veya tonik tercih ediyor.
Ancak belli bir zaman geçtikten ve sakallar iyice çıktıktan sonra, bu işlem zamanla külfet haline geliyor. Çünkü zorunluluk başlıyor! Bundan böyle istese de, istemese de, tıraş olmak zorunda kalıyor. İşte bu zorunluluğu gözönüne alırsak, geriye bir tek çözüm kalıyor. Tıraş olmayı zevkli hale getirmek.
Eğer siz de her sabah, veya akşam bu külfeti yaşamak istemiyorsanız, tıraş çantanızı size en pratik gelen ürünlerle doldurun ve biraz eğlenmeye bakın. Tabii eğlenirken, cildinizi de düşünmeyi ihmal etmeyin.
Unutmayın ki, her gün yüzünüze sürdüğünüz o tıraş bıçağı, eğer gerekli bakım sağlanmazsa, zamanla tahrişlere ve rahatsızlıklara yol açar. Tıraş sonrası, cildinizi ferahlatacak, canlılık hissi verecek, nemlendirecek ve cilt yüzeyinde bulanan bakterileri etkisiz hale getirecek çok çeşitli ürünler bulunuyor.
Tıraşınız sinekkaydı mı olsun?
Tıraş için öncelikle yüzünüze ve cildinize uygun ürünler temin etmeniz gerekiyor. Bunu yaptıktan sonra, iyi bir tıraşa hazırsınız demektir. Öncelikle sakalınızın bu işlem için hazır olup olmadığına dikkat edin. Bunun için yapmanız gereken, sakallarınızı özel bir tıraş köpüğü veya kremiyle yumuşatmak. Ancak bunu uygulamadan önce yüzünüzü sıcak suyla yıkamayı unutmayın. Diğer önemli bir nokta da, sakalınızı her zaman aynı yöne doğru kesmeniz. Eğer sakalların çıkış yönünü izlemezseniz, cildinizde kıl dönmeleri meydana gelir ve bu da cildinize zarar verebilir. Traş konusunda size son tavsiyemiz, aceleci davranmamanız. Aksi halde yüzünüzde pamuk veya flasterlerle dolaşmanız kaçınılmaz olur!
Biraz da istatistik...
· Erkeklerin yüzde 21'i bakım ürünü kullanıyor.
· Erkeklerin yüzde 71'i her gün tıraş köpüğü kullanıyor.
· Erkeklerin yüzde 70'i köpük veya jel tercih ediyor.
· Erkeklerin yüzde 62'si tıraş sonrası ürün kullanıyor.
· Erkeklerin yüzde 50'si alkollü losyon veya tonik tercih ediyor.